24.07.2023
Dünya otomotiv devlerinden biri olan Mercedes-Benz'in kurulduğu şehir Stuttgart’a yolunuz düşerse görmenizi şiddetle tavsiye edeceğim bir müze burası. Tabii ki bu tavsiyemin şiddetinde mimar olmamın payı büyük fakat modern mimariden veya otomobillerden zevk alan biriyseniz kesinlikle doğru yerde olacaksınız!
Müzenin yer aldığı Untertürkheim yerleşimi aslında Mercedes-Benz fabrikasının hemen yanı başı oluyor, yani etrafta gördüğünüz diğer yapılar da fabrikaya ait. Tabii ki müze yapısı, diğer yapılardan çok daha özel ve farklı olduğunu daha ilk görüşte belli ediyor.
Müze binası, Amsterdam merkezli ve mimarlık camiasında oldukça bilinen bir ofis olan UNStudio imzası taşıyor. Gerek tasarımı gerekse yapım tekniğiyle üst kalite bir ürün çıkarmış mimarlar. Müzecilik açısından değerlendirdiğimizde de hem sergilenen eserler hem de sergileme şekilleri çok etkileyici.
Mercedes-Benz tarafından bir prestij göstergesi olarak ele alındığı belli olan bu müze, ziyaretçilerini adeta zamanda yolculuğa çıkarıyor. Karl Benz tarafından icat edilen otomobilin zaman içerisindeki gelişimi, markanın şimdisi ve gelecek vizyonu kronolojik olarak ziyaretçilere sunuluyor.
Mercedes-Benz Müzesi diğer müzelerden farklı olarak, hikayesini anlatmaya yapının en üst katı olan 8.kattan başlıyor. Müzenin giriş lobisinde biletlerinizi aldıktan sonra, zaman kapsülünü andıran asansörlerle en üst kata çıkıp, birbiri içerisine geçmiş iki spiral rampa ile yavaş yavaş alt kata, yani günümüze varıyorsunuz.
DNA sarmalına atıfta bulunan bu rampalar, müzenin ana iki gezi rotası olarak kurgulanmış. “Mythos” rotası, Mercedes-Benz’in tarihini anlatan kapalı galerilerden oluşuyor. İkinci rota olan “Collections” (koleksiyon) ise markanın arabalarının sergilendiği, dış mekanla görsel bağlantının kurulduğu, aydınlık galerilerden oluşuyor.
Güncel yazılardan haberdar olmak için sosyal medya hesaplarımı takip edebilirsiniz
→ instagram/sezinlegez
→ facebook/sezinlegez
Spiral rampalar üçgen formda bir atrium etrafında dönüyor. Tasarımcı mimarlar tarafından “Void” (boşluk) olarak isimlendirilen bu atrium, tüm yapıyı algılayabildiğiniz etkileyici bir alana dönüşmüş.
Müze binasında sanırım hiç dik bir açı bulunmuyor, ıslak hacimler bile bu konsept dışında bırakılmamış. Müze binasında, duvar nerede tavana dönüşüyor, tavan nerede rampaya dönüşüyor da kat değiştiriyorsunuz yakalamak çok kolay değil. Tüm yapı elemanları ve aynı zamanda mekanlar birbiri içerisine akıp dönüşüyor adeta.
Betonarme sistem olan bu binada, yapı elemanlarının birbiri içerisine akmasını sağlamak, geniş mekanları kolon-kiriş sistemiyle kesintiye uğratmadan tasarlamak tabii ki konvansiyonel sistemlerle oldukça zor. Bu yüzden, kompleks bir geometriye sahip müze binası için özel yapısal elemanlar tasarlanmış. Aşağıdaki fotoğrafta “Twist” olarak nitelendirdikleri bu özel geçiş elemanını görebilirsiniz.
Farkına varmadan içine daldığım ve birçoğunuza çok teknik gelen bu dehlizden çıkıyorum ve biraz da müzede sergilenen Mercedes-Benz araçlarından bahsetmek istiyorum. Klasik araçlardan, ticari araçlara, itfaiye araçlarından, yolcu otobüslerine, hatta Papa için özel yapılmış olan araca kadar çok geniş bir koleksiyon sunuyor müze. Sergilenen araçların sayısı, müze sayfasında belirtildiğine göre 160 adetmiş.
İster mimarisini deneyimlemek ister sergilenen araçlarla hem nostalji yapmak hem de markanın tarihine tanıklık etmek için olsun, mutlaka ziyaret edilmesi gereken sıra dışı ve ilgi çekici bir müze Mercedes-Benz Müzesi. Stuttgart'a yolu düşecekler için kenara not edilesi...
Mercedes-Benz Müzesi Ziyaret Bilgileri
Pazartesi hariç haftanın her günü 09.00-18.00 saatleri arasında müzeyi ziyaret edebilirsiniz.
Normal bilet ücreti: 12€
İndirimli bilet ücreti: 6€.