Cennetten Bir Parça Durmitor Milli Parkı
Karadağ'da; Durmitor, Lovcen, Biogradska Gora, Skadar Lake ve Prokletije olmak üzere beş tane ulusal park bulunuyor. Kotor'a çok yakın olan, Arnavutluk ve Karadağ sınırında yer alan ve Balkanlar'daki en büyük göl olan Skadar Gölü'ne gitmeyi planlıyoruz fakat kiralık araba bulamadığımız için hostelimizin düzenlediği turlardan birine katılmaya karar veriyoruz. Tüm günümüzü geçireceğimiz kuzey turuna katılıyoruz.
Küçük bir minibüsle 2 Alman ve 2 Finlandiyalı eşliğinde turumuz başlıyor. Karadağ'lı şöförümüzün rehberliğinde Slano Lake, Devil's Lake ve Fish Lake'den geçerek Tara Kanyonu'na varıyoruz. UNESCO tarafından koruma altında olan Durmitor Ulusal Parkında yer alan Tara Kanyonu; 146 km uzunluğunda ve 1333m derinliğinde. Dünyada, Kolorado Kanyonu'ndan sonra ikinci, Avrupanın ise en derin kanyonu.
Burada rafting ve zipline gibi yapabileceğiniz farklı aktiviteler bulunuyor. 1333 metre yükseklikle kanyonun iki yakasına gerilmiş çelik halatta kayarak kanyonun karşısına geçebilirsiniz mesela:) Ben değil ama arkadaşlarımdan biri yaptı, bana da gopro'yu arkadaşıma devretmek düştü:)
Tara Kanyonu'ndan sonra Karadağ'ın en yüksek dağı olan Durmitor'un eteklerinde, 1416 metre rakımda yer alan Black Lake sıradaki rotamız. Biri küçük, biri büyük iki tane gölden oluşan Black Lake; güzel manzara ve temiz hava eşliğinde keyifli bir trekking parkuru sunuyor. Gündüz başlayan ve akşam saatlerinde Kotor'a dönüşümüzle son bulan turla, Karadağ'ı bir günde neredeyse güneyden kuzeye gezmiş oluyoruz. Black Lake'de yakalandığımız sağnak yağışın da katkısıyla, düşündüğümüzden daha soğuk geçen Durmitor turunu donmadan veya hastalanmadan tamamlamanın verdiği sevinci yaşıyoruz Kotor'a vardığımzda. Bizim gibi t-shirt ve şortdan başka yanınıza biraz daha kalın kıyafetler almayı unutmayın.
Artık dönüş yoluna geçiyoruz. İstanbul'a dönüş uçuşumuz Kosova'nın başkenti Priştine'den. Yine uzun bir akşam yolculuğu bizi bekliyor. Pek yeni sayılmayan küçük otobüsle, Türkleri seven ve bildiği birkaç türkçe kelimeyi sürekli söyleyen muaviniyle, siyah beyaz televizyonda başta 1970'lerden kalma bir müzik programı olduğunu zannettiğimiz daha sonra 2014'ün yılbaşı programı olduğunu anladığımız bitmek bilmeyen balkan müzikleriyle enteresan bir otobüs yolculuğu oluyor.Turizmde yeni atağa geçen Karadağ; tarih, doğa veya deniz olarak çok şeyler vaad ediyor. Hırvatistan'la benzer şeyler sunan Karadağ, vize derdi olmaması ve çok daha ucuz olması açısından iyi bir alternatif sunuyor. Değerlendirmenizi öneririm:)
Güncel yazılardan haberdar olmak için sosyal medya hesaplarımı takip edebilirsiniz
→ instagram/sezinlegez
→ facebook/sezinlegez
Zaman:
25 Temmuz-3 Ağustos 2014
Rota:
İstanbul»Belgrad»Perast»Budva»Durmitor Milli Parkı»Priştine»İstanbul
Kadro:
4 kişi
Ulaşım:
İstanbul-Belgrad: Uçak (Pegasus ile 4-5 ay önce alınan biletlerle gidiş-dönüş 260 tl)
Belgrad-Podgorica: Tren
Podgorica-Kotor: Otobüs
Kotor-Perast-Budva: Minibüs/Belediye Otobüsü
Kotor-Durmitor: Özel araç (kaldığımız hostelin düzenlediği günübirlik tur)
Kotor-Bar: Minibüs
Bar-Priştine: Otobüs
Priştine-İstanbul: Uçak
Masraf:
Vize ücreti: Yok!
Seyahat sigortası: Yok!
Gidiş-Dönüş Uçak Bileti: 260 tl (Pegasus)
Beldrad Konaklama: 28€ (2 gece)
Kotor Konaklama:73€ (4 gece) Old Kotor Hostel'de kaldık tavsiye ederim!
Budva Konaklama: 30€ Vidikovac Apartments adında küçük, temiz bir otelde kaldık. Şehrin yukarısında yer aldığı için biraz merdiven çıkmanız gerekiyor ama manzara harika!
1 kişi için uçak bileti dahil tüm harcamalar toplamı (yeme-içme dahil): 420€
Dikkat Edilmesi Gerekenler:
* Uçuşların çok çeşitlilik sunmadığı Balkanlar'da; gidiş ve dönüş noktalarınızı gezi zamanınızı öngörerek iyice araştırın. Bizim zamanımız vardı ama biletleri alırken mesafelerin bu kadar uzun ve yorucu olacağını düşünmemiştik. Düşündüğümüzden daha fazla zaman geçirdik bir şehirden başka şehre giderken. THY veya Air Serbia ile Karadağ'ın başkenti Podgorica'ya direkt gidebilirsiniz veya yine Air Serbia seçeneği ile Kotor'a çok yakın küçük bir havaalanı olan Tivat'a gidebilirsiniz.
* Kosova ve Sırbistan arasındaki husumeti düşünerek bu ülkeler arasındaki geçişlerinize dikkat edin. Sırbistan, Kosova'nın bağımsızlığını kabul etmiyor hatta Kosova'yı haritalarda kendi ülkesinin bir bölümü olarak gösteriyor. pasaportunda Kosova damgası olan ziyaretçileri ülkesine kabul etmeyeceğini bildirmiş. Bizim gibi girişi Sırbistan'dan yapıp dönüşte Kosova üzerinden gelecekseniz bir sorun yok ama tersi yönde sorun yaşama ihtimaliniz olabilir. Bu önemli detayı planlarınızı yaparken göz önünde bulundurmanızı ve resmi kurumlardan daha kesin ve detaylı bilgi almanızı tavsiye ederim.
Belgrad'ta
*Kalemegdan'ı gez ve War Island'a karşı gün batımını izle!
*Dünyadaki en büyük ortodoks kilisi olan St.Sava Temple'ı ziyaret et!
*Nicola Tesla müzesine git!
*Savamala bölgesinde bulunan Miksek House'a uğra (tasarım ürünleri seviyorsan)
*Tuna nehrinde kano yap!
*Zemun bölgesini gez!
Karadağ'da
*Kotor'un taş sokaklarında gez!
*Kotor'da, surlara çıkıp Kotor ve körfez manzarasını izle!
*Perast'ta, sahildeki restoranlardan birinde Kotor Körfezi'ne karşı yemek ye!
*Perast'ta Kotor Körfezi'nde yüz!
*Perast'ta kanoyla Körfezi gez, adalara git!
*Avrupa'nın en derin kanyonu olan Tara Kanyonunu zipline ile geç!