Yeşilin
Sonsuz Tonu: Borçka Karagöl
Cennetin
yeryüzü şubesi gibi duran ve sadece fotoğraflarına bakmanın bile insanda sonsuz
bir huzura sebebiyet verdiği bir doğa harikasına götürüyorum sizleri bu yeni
yazımda. İstikamet; yeşilin sonsuz tonuyla Borçka!
Doğu
Karadeniz’in ve ülkemizin bir ucu olan, yağmuru bol ve dolayısıyla yeşili bol
ili Artvin’in doğa güzelliklerine instagram hesabımda bolca yer veriyorum ama
gezi rehberi niteliğinde, daha detaylı yazıları da web sitem için hazırlamayı
es geçmiyorum. En son yazımda sizi Artvin’in Şavşat ilçesinde bulunan Karagöl’e
götürmüştüm. Şimdi ise sırada; Artvin’in Borçka ilçesinde bulunan Karagöl var.
Evet, Artvin’de biri Şavşat’ta, biri de Borçka’da olmak üzere iki tane Karagöl
bulunuyor!
Borçka Karagöl Ulaşım
Borçka
merkeze 25 km mesafede bulunan Karagöl’e özel araçla ulaşım oldukça rahat, hem
de arabanızın arazi aracı gibi yüksek olmasına gerek yok. Borçka’nın bölgedeki
büyük şehirlere olan mesafesinden de bahsetmek gerekirse; Rize’ye 115 km,
Trabzon’a ise 200 km mesafede bulunuyor.
Çoğunluğu
asfalt olan yolun son 6 km’sinde ana yoldan ayrılıp, orman yoluna sapılıyor.
Kilit taşı döşenmiş bu yola girer girmez bile manzaralar insanı büyülemeye
başlıyor. Sağ taraftaki vadi bazen ağaçlarla, bazen de sislerle bir belirip bir
kayboluyorken, sol tarafta yer yer akan şelaleler şenlendiriyor yolculuğu.Borçka Karagöl
Kuzey
Anadolu Dağları’nın devamı olarak nitelendirilen Karçal Dağları’nın kuzeybatısında
yer alan Karagöl, deniz seviyesinden tam 1450 metre yükseklikte bulunuyor. Dağların daha yüksek bir noktasından çektiğim aşağıdaki fotoğrafta; ormanlık alan içindeki Karagöl net bir şekilde görülüyor. Göremeyenler için hizmette sınır yok mantığıyla işaret de koydum:)
Yaylalarda
bulunan buzul gölleri gibi çok eski zamanlardan beri varlığını sürdüren bir göl
değil Karagöl. 1800’lü yıllarda Klaskur Yaylası’nın yakınında bulunan tepede
yaşanan toprak kaymasının Klaskur Deresi’nin önünü kapatması sonucu zamanla
oluşmuş bir heyelan gölü.
Karagöl’de
biri büyük, biri de küçük olmak üzere iki tane göl bulunuyor. En bilinen
Karagöl manzaralarına hep büyük olanı ev sahipliği yapıyor ama bence küçük
gölün sahip olduğu atmosfer de oldukça etkileyici.
Bir
heyelan gölü olmasından sebep, hala içerisinde ağaçların yaşadığı bu göl,
özellikle sisin çökmesiyle mistik bir havaya bürünüyor. Sisin yok olmasıyla da
tekrar yeşilin ve çeşitli renkte çiçeklerin şölenine eşlik ediyor. Karadeniz’de
bazen dakikalar içerisinde sisin peyzajı ele geçirmesini ve sonra tekrardan
kaybolmasını izlemek bile inanılmaz keyifli!
Gölleri
ve etrafını çevreleyen yaklaşık 50 000 m² büyüklüğündeki yeşil alan sahip
olduğu; jeolojik, jeomorfolojik, flora, fauna zenginliği ve peyzaj
özelliklerinden dolayı 2002 yılında Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından tabiat
parkı ilan edilmiş.
Tabiat
parkı ilan edilmesinden dolayı ağaç kesilmesinin ve av yapılmasının yasak
olduğu bölge, imara yani yapılaşmaya da kapalı. Ama gelen ziyaretçilerin
ihtiyaçlarını karşılayacak tek katlı bir restoran yapısı ve tuvaletler
bulunmakta. Göl kenarı boyunca üstü kapalı masa ve oturma banklarından oluşan ahşap üniteler yer alıyor ama göl kenarında mangal yapmak yasak. Mangal alanı olarak belirlenen yer dışında mangal yakılmasına izin verilmiyor ki çok güzel bir uygulama!
Karagöl'de Konaklama ve Kamp
Karagöl
tabiat parkı sınırları içerisinde konaklama imkanı sunan pansiyonlar bulunmuyor
ama Karagöl’e varış yolu üzerinde Borçka’da birçok pansiyon bulmak mümkün. Eğer
kamp yapmak isterseniz Karagöl sınırları içerisinde kamp yapmanız mümkün. Gölün
hemen dibinde kamp yapmayı hayal ediyorsanız bu artık mümkün değil çünkü kamp
alanı olarak belirtilen bölgenin dışında kamp yapılmasına izin verilmiyor. Kamp
bölgesi olarak belirlenen alan ise gölden yaklaşık 200 metre uzaktaki otopark
alanının üst kısmında bulunan ormanlık bölge oluyor. Kamp için önemli bir detay ise çadır kiralama
hizmetinin olmadığı...
Genellikle günübirlik
ziyaretçiler tarafından yoğun ilgi gören Karagöl’ün (ki normal şartlar altında yıllık
yaklaşık 10 bin ziyaretçisi olduğu belirtiliyor) bu pandemi sürecinde bile pek
de boş olduğu söylenemez. Ama Karagöl’ün doğasına ve huzuruna tanıklık ettikten sonra buraya koşan
insanlara da hak vermemek elde değil.Benim
de genelde yaz veya sonbahar aylarında ziyaret ettiğim Borçka Karagöl; harika
bir doğa manzarası eşliğinde piknik yapıp, yediklerinizi göl kenarında
yapacağınız huzur dolu bir yürüyüşle eriteceğiniz, hatta çok yediyseniz
devamında gölde kayıkla gezeceğiniz, doğayı ve oksijeni her hücrenizde
hissedeceğiniz bir durak Doğu Karadeniz’de. Listenize eklemenizde fayda var!
Bu yazıyı beğendiyseniz ve bölge ile ilgili benzer yazılar okumak isterseniz:
Artvin'de gezilecek yerler → Şavşat Gezi Notları
Rize'de gezilecek yerler → Kaçkar Yaylaları Gezi Notları