Sintra

Masal Diyarı Sintra

Lizbon ile ilgili yazılarımın bittiğini düşündüyseniz, yanıldınız! Öyle bir-iki yazıyla bitecek şehirlerden değil Lizbon. Bahsetmezsem eksik kalacağını düşündüğüm tüm detayları, farklı yazı başlıkları altında aktarmaya devam ediyorum.

Lizbon, Sintra — Sintra tarihi kent meydanında konukları karşılayan renkli evler.

Önceki yazılarımda; sizi şehre daha da hayran bırakacak Lizbon Sokak Sanatı örneklerinden, Portekiz Mutfağında bulacağınız lezzetlerden, Lizbon’da gitmenizi önerebileceğim lokantalardan ve Lizbon'da Gezilecek Yerlerden bahsetmiştim. Şimdi ise; Lizbon şehir merkezine ek olarak, günübirlik gezebileceğiniz Sintra’dan bahsetme zamanı geldi!

Lizbon’dan Günübirlik Sintra Gezisi

Lizbon’a 25 km mesafede bulunan Sintra; görmeden ülkeden ayrılmak istemeyeceğiniz yerlerden biri. Çünkü UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Sintra, rengarenk saraylarıyla bir masal diyarı gibi. Geçmişte Portekizli asillerin yazı geçirmek için seçtikleri, doğa içindeki bu sakin yerleşim, günümüzde Lizbon’dan günübirlik gezmeye gelen turistler sayesinde eski zamanları gibi çok da sakin değil ama güzelliği ile insanları etkilemeye devam ediyor.

Sintra, Portekiz — Yağmur sonrası güneş ve Sintra Pena Sarayı'nın renkli terası.

Sintra’ya Nasıl Gidilir?

Sintra, Lizbon kent merkezinden biraz uzak olsa da toplu taşımayla ulaşım çok rahat. En tercih edilen ulaşım şekli; tren. Lizbon’dan Sintra’ya gitmek için iki noktadan trene binebilirsiniz; biri Rossio İstasyonu, diğeri de Oriente yani Doğu İstasyonu. Hangi istasyondan hareket ederseniz edin yaklaşık 45 dakikalık bir yolculuk sonrasında Sintra’ya ulaşıyorsunuz. Sintra tren istasyonu bu hattın son durağı yani geldik mi, aman kaçırmayalım diye stres olmanıza gerek yok, etrafı izleyerek trenin keyfini çıkarabilirsiniz. Bu hattın bir diğer güzelliği de normal şehir içi hat gibi fiyatlandırılması, metroya ne kadar ödüyorsanız buna da o kadar ödüyorsunuz, yani yaklaşık 2 Euro.

Sintra Pena Sarayı, Portekiz — Sintra Pena Sarayı.

Sintra tren istasyonundan başlayıp, yükselen gezi rotasında sırasıyla göreceğiniz yerlerden bahsetmeden önce yürüyüş sevmeyenlere de müjdemi vermek isterim. Tren istasyonundan kalkan ve neredeyse aynı rotayı izleyen 434 numaralı otobüse binip rotaya en yüksek noktadan da başlayabilirsiniz. Ring otobüs 434’ün bilet ücreti 5 Euro ve otobüsten temin edilebiliyor.

Palácio Nacional de Sintra (Sintra Ulusal Sarayı)

Yaklaşık 15. yüzyıldan 19.yüzyılın sonlarına kadar kesintisiz olarak kullanılmış saray; günümüzde orta çağdan kalma en iyi korunmuş kraliyet sarayı olarak belirtiliyor. Aslında sarayı yapanlar Portekizliler değil. Karşı kıtadan yani Fas’tan gelip, İber Yarımadası’nda 500 yıl hüküm süren Mağribilerin eseri bu saray. Tabii ki orta çağdaki ilk inşasından sonra birçok Portekiz kralı tarafından da eklemelerle büyütülen saray; Müdejar stilin (bir çeşit İslam sanatı) ve bol işlemeli Portekiz stilinin karışımı olarak karşımızda duruyor.

Sintra Ulusal Sarayı, Portekiz — Konik bacalarıyla Sintra Ulusal Sarayı.

Şehir merkezinde bulunan bu beyaz, etkileyici saray; 1995 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne eklenmiş. Sarayı görür görmez hemen dikkatinizi çekecek koni şeklindeki iki baca; sarayın mutfak bölümünden yükseliyor ve uzunluğu 33 metre. Saraya giriş ücreti ise 9 Euro.

Sintra Tarihi Kent Merkezi

Dağın eteğine kurulu Sintra’da; ilk olarak yamaca dizili rengarenk evler ve büyük bir meydan karşılıyor konuklarını. Arnavut kaldırımlı, yokuş, dar sokaklarıyla küçük bir yerleşim Sintra ama kesinlikle sokaklarında keyifle gezeceksiniz. Kent merkezinden ayrılıp diğer gezilecek yerlere doğru yol almadan önce Ferraria seyir terasında güzel bir manzara eşliğinde mola verebilirsiniz.

Sintra Sokakları, Portekiz — Renkli Sintra sokakları.

Tarihi kent merkezinden Mağribi Kalesi’ne ve Pena Sarayı’na ulaşmak için buradan sonra biraz tepe tırmanmanız gerekiyor. Biraz zorlu olabilecek 2 km’lik bu yürüyüşte enerjinizi kaybetmek istemiyorsanız yukarıda bahsettiğim 434 numaralı otobüsü kullanmayı tercih edebilirsiniz.

Castelo dos Mouros (Mağribi Kalesi)

Fas’tan gelen ve İber Yarımadası’nda hakimiyet kuran Araplar yani Mağribiler tarafından 10. yüzyılda yapılmış bir kale burası. Atlas Okyanusu kıyılarını ve kuzey topraklarını kontrol etmek için Lizbon’un bir karakolu olarak inşa edilmiş. Stratejik konumuna dair bu bilgiler sanırım kalenin manzarası konusunda size bir fikir vermiştir. Bölgede yer alan diğer sarayları ve okyanusu görebileceğiniz bir noktada bulunuyor kale.

Palacio da Pena (Pena Sarayı)

Mağribi Kalesi’nden sonra Sintra Dağları’nın ikinci en yüksek noktasına kurulmuş diğer yapı Pena Sarayı. Buradan, havanın uygun olduğu durumlarda Lizbon’u görmek bile mümkünmüş. Benim Sintra ziyaretim nisan ayındaydı ve yağmurlu, güneşli hatta dolu yağışlı enteresan bir havaya denk geldiğim için saraydan Lizbon’u görmek gibi büyük umutlar peşinde değildim, yağmurun durması benim için yeterliydi:)

Küçük umutlarımın filizlenmesiyle ve sislerin aralanıp, güneşin kendini göstermesiyle; pembe ve sarı kuleleriyle, işlemeleriyle bir masaldan fırlamış gibi duran Pena Sarayı daha da etkileyici oldu benim için. UNESCO tarafından 1995 yılında Dünya Mirası Listesi’ne eklenen bu 19.yy sarayı, ayrıca Portekiz’in yedi harikalarından biri. Portekiz’deki diğer turistik yerlere kıyasla giriş ücreti biraz daha fazla Pena Sarayı’nın. Sarayın etrafını saran ormanlık alan ve sarayın renkli teraslarını gezmenize izin verecek biletin ücreti 7,5 Euro. Teras ve bahçelerin yanında, sarayın odalarını da gezebileceğiniz ikinci seçeneğin ücreti ise 11,5 Euro.

Sintra’da gezmenizi önereceğim öncelikli yerler bunlar ama planınız günübirlik geziden daha uzun ise, bilmek isteyeceğiniz başka yerler de bulunuyor. Benim Sintra gezim günübirlik olduğu için şimdi bahsedeceğim yerlerde bizzat bulunmadım ama gidip geldikten sonra “Aaa! Bir de buralar varmış, bak bilmiyorduk, gitmemişiz!” türevinde üzüntüler yaşamayın diye bilgilendiriyorum. Rotanıza katıp katmamak size kalmış...

Quinta da Regaleira

Sintra kent merkezine yürüme mesafesinde bulunan Quinta da Regaleira; güzel bir bahçenin çevrelediği, 19.yy’da gotik mimari tarzında yapılmış bir yapı. Buranın en dikkat çeken yeri, sizin de fotoğraflarını görmüş olma ihtimalinizin yüksek olduğu kuyular. Spiral merdivenlerle 20 metreden daha derine inen bu kuyuların bir çeşit mistik/masonik seramonilerde kullanıldığı belirtiliyor. Bahsettiğim kuyular dışında gizli geçitler, mağaralar ve tünellerin de bulunduğu bu kır evi; ziyaret etmek isteyeceğiniz bir yer olabilir.

Palacio de Monserrate

Yine egzotik bir bahçe içinde yer alan 19.yy yapısı bu sarayda; İslam mimarisinin etkileri hakim. Geometrik İslamik motifleriyle, taş oyması işlemeleriyle etkileyici bir yapı. Sintra merkeze 4 km uzakta bulunan saraya, 435 numaralı otobüsle ulaşmak mümkün.

Cabo da Roca

Simgesel anlamı olan yerlerde bulunmak hoşunuza gidiyorsa Portekiz’e, hatta Sintra’ya kadar gelmişken biraz daha yol alıp Avrupa kıtasının en batı ucuna yani Cabo da Roca’ya gitmek isteyebilirsiniz. Uçurumun kıyısından Atlantik Okyanusu’na göz kırpan deniz feneri, önünüzde sonsuzluk ve yüzünüzde rüzgar sizi bekler Cabo da Roca’da.

“Kenar Köşe” bölümünde yer alan Evora yazısından sonra, Sintra yazısıyla da sizi yine Portekiz’e götürdüm, umarım keyif almışsınızdır. Sizin de olası Portekiz gezinizin bol keyifli geçmesini dilerim şimdiden, iyi keşifler!