Kaotik
Bir Ortadoğu Başkenti: Kahire
Atina
aktarmalı uçuşumun Kahire’ye varışı yerel saat ile sabahın 3’ünü buluyor. Beni
almaya gelen araçla arkadaşımın evine doğru yol alırken sokak lambalarının,
reklam panolarının ışığında daha yeni tanıştığım bu şehre dair hiçbir detayı
atlamamak istercesine yorgun göz kapaklarıma direnerek etrafı gözlemliyorum.
Kahverengi tonlarının hakim olduğu şehirde ilk göze çarpan şey; ince
işlemelerle dolu, alışık olduğumuz formların dışındaki cami minareleri oluyor.
Benim
de gelmemle tamamlanan gezi ekibiyle, sabah Kahire turumuza başlıyoruz!
Kahire’de geçirdiğimiz iki gün boyunca, orada yaşayan arkadaşımızın önceden
ayarladığı şoförlü kiralık aracı kullanıyoruz. İlk başta kiralık araç bana çok
gerekli gelmemişti ama şimdi Kahire’yi deneyimledikten sonra bunun hem zamanı
etkin kullanmak hem de konfor açısından iyi bir karar olduğunu söyleyebilirim.
Gezilecek yerler haritada birbirine yakın görünse de bazen İstanbul trafiğini
aratmayan kaosuyla Kahire’de bir yerden diğer bir yere gitmek zor olabiliyor.
Siz de ulaşım için özel araç veya Uber seçeneğini değerlendirebilirsiniz. Kahire’de değil ama Hurgada’da biz çok kullandık bu uygulamayı. Fiyat için pazarlık yapma olayına girmeden, kazıklanma hissiyatı olmadan rahatça ulaşım ihtiyacınızı karşılamanızı sağlayacak Uber, Mısır’a gitmeden önce telefonunuza indirmeniz gereken öncelikli uygulamalardan bence. Nedendir bilinmez ama Mısır’da sürekli bir para üstü verememe krizi söz konusu. Ödeme seçeneğini kredi kartınızdan otomatik ödeme şeklinde ayarladığınızda bu dertten de kurtulmuş olacaksınızdır hem de.
Kahire’de
gezilecek yerler listemi oluştururken; internet araştırmalarımın yanında, her
zaman yaptığım gibi -eğer varsa- oralı arkadaşlarıma da danışıyorum. Mısırlı
arkadaşım Hassan’ın tavsiyeleri gezi zamanımıza kadar yetişmiyor ama kısa bir
süre öncesine kadar Kahire’de yaşayan İspanyol arkadaşım Iñigo’nun detaylı
tavsiyeleri liste halinde elimde. Kendisi de mimar olan arkadaşımın şehre dair
tavsiyelerinin mimari bir perspektifte olması da ayrıca heyecan verici benim
için.Arkadaşımın tavsiye ettiği Felfela’da kahvaltı ile
başlıyoruz güne. Tahrir Meydanı’na yakın konumdaki bu restoranda; kahvaltı için
omlet, falafel gibi çeşitli yiyeceklerin yanında öğlen ve akşam yemeği için de
yerel tatlar bulabilirsiniz. İç mekanı da çok hoşuma giden bu temiz lokantayı
kesinlikle tavsiye ederim. Not almayı unutmayın!
Kahire'de Gezilecek Yerler
Citadel:
Kahvaltı sonrası tipik taze naneli çaylarımızı da içtikten sonra başlıyoruz gezimize.
Tüm şehrin ayaklar altında serildiği bir nokta Citadel ve manzarası gerçekten
çok güzel. Öyle bir manzara ki 20 km uzaktaki piramitleri bile
görebiliyorsunuz! Kalker bir tepe üzerine konumlanmış olan Citadel’in inşaası
1176 yılında başlamış ve zamanla başka yapılar da eklenmiş. Kale, 700 yıl
boyunca dönemin Mısır hanedanının sarayı olarak kullanılmış. Surlarla çevrili
bu yapı kompleksinde eski darphane yapısı ve Muhammed Ali Paşa’nın sarayı
günümüzde müze olarak kullanılmakta. Yine Muhammed Ali Paşa tarafından 1800’lü
yıllarda Osmanlı tarzında yaptırılan ve bu sebeple bize çok tanıdık gelen bir
camii de bulunuyor. Ayrıca isterseniz Polis Müzesi ve Askeri Müze de
gezilebilecek yerler arasında.
Sultan
Hasan Camii ve Medresesi: Citadel tepesinden indikten sonra yakınlardaki camii
ve medrese yeni durağımız. Mısır’ın Memlükler hükmü altında olduğu dönemde,
Memlük Sultanı Hasan tarafından 1353-1363 yılları arasında yapılmış ama caminin
bitmesine 2 yıl kala sultan bir suikaste kurban gittiği için tamamlanmış halini
görememiş. Büyük taş blokları kullanılarak yapılan bu yapının taş işlemeleri ve
duvar, tavan süslemeleri gerçekten etkileyici. Zaten Memlük mimarisinin
Mısır’daki en iyi örneklerinden biri olarak tanımlanıyor bu yapılar.Yakınlarda
bulunan ve listemde yer almasına rağmen görme fırsatı bulamadığım yerleri de bilginiz
olması açısından ekliyorum. Belki rotanıza katmak istersiniz:Ibn
Tulun Camii: Kahire’nin orjinal şeklinde korunmuş en eski ve alan olarak en
büyük camii.
Gayer Anderson Müzesi: 17. yüzyıl Mısır konut mimarisinin en iyi korunmuş örneklerinden
biri. Günlük yaşama ve kullanılan eşyalara dair güzel bir koleksiyon sunuyor.
Bir mimar olarak benim de görsellerine bakıp, gidemediğim için üzüldüğüm bir
yer açıkçası.
Coptic: Mısırlı Hristiyanlara yani Kıptilere ait bu bölgenin geçmişi, İslamiyetten
önceki döneme dayanıyor. Meryem Ana, Hz.İsa ve Aziz Joseph’ten oluşan kutsal
ailenin burayı ziyaret edip kaldığına inanılıyor. Kiliseler ve müzeden oluşan
yapı kompleksi milattan önce 6. yüzyılla tarihleniyor.
Manial Sarayı: Nil Nehri’ndeki Rhonda Adası’nda bulunan saray; Prens Muhammed
Ali için, amcası tarafından 20.yüzyılın başlarında yaptırılmış. Mimarisinde;
Osmanlı, Fas, Pers hatta Avrupa'nın bol işlemeli, süslü mimari stili olan "rokoko"nun da görüldüğü sarayı,
gözlerinizi biraz ihtişamla doldurmak için ziyaret edebilirsiniz.
Kahire
genel olarak çok bakımlı, düzgün, temiz bir şehir imajı çizmiyor doğrusunu
söylemek gerekirse. Yollar, kaldırımlar, binalar genel olarak bakımsız hatta
bina cepheleri asırlar öncesinde sıva yapılıp boyanmış, bir daha da
dokunulmamış gibi duruyor. Araçla şehrin farklı birçok noktasından geçip
gözlemlediğimiz kadarıyla; daha düzgün olan bazı yerleşimlerin dışında
Kahire’nin geneli için bu durum geçerli.
Bu
bakımsız, düzensiz ve pek de temiz olmayan kent imajı, El-Gamaleya denilen bölgede
iyice artıyor. Çünkü bu bölge Kahire’nin tarihi kent merkezi. Eskiden surlarla
çevrili olan bu bölgede bulunan birçok kapıdan günümüze kadar sadece üç tanesi
kalmış. Biz de kuzeydeki Bab al-Nasr yani zafer kapısından eski kent merkezine
giriş yapıp güneye, kaosun derinliklerine doğru ilerliyoruz.
En
büyük ve en yoğun tarihi İslami yerleşimlerden biri olan Kahire tarihi kent
merkezi, 1979 yılında UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası listesine dahil
edilmiş. Dar sokakların pazarlara dönüştüğü, taş oyma işçiliğiyle hayran
bırakan eski binaların sıra sıra dizildiği, küçücük dükkanlarda meyve, sebze
hatta et satıldığı, sokak tezgahlarında ekmeklerin dizildiği, insanlarla dolup
taşan sokaklar kara delik gibi sizi içine çekiyor adeta. Tam da kendinizi kaybedip,
bir kervansarayın küçük avlusunda veya küçük bir meydanda bulacağınız bir yer!
Algılarınızı hareketlendiren birçok uyaran arasında en kötü olanı; sürekli
yanınızdan geçen ve nereden çıkacağı belli olmayan motorların bitmeyen korna
sesleri oluyor. Bir süre sonra özellikle sürücüleri gözlemlemeye başlıyorum
acaba neden bu kadar korna kullanma gereği duyuyorlar diye. Sonuç: tamamen
zevkine!
“Al
Moez Ldin Allah Al Fatmi” adlı sokak buranın ana caddesi ve kaybolup kaybolup
tekrar geri geleceğiniz bir sokak. Bu kaybolmalar arasında özellikle gidip
görmek isteyeceğiniz yerlerden biri; Khan el-Khalili adında, birçok geleneksel
ürün ve hediyelik eşya bulabileceğiniz meşhur çarşı. Mısır da benzer
coğrafyalardaki ülkeler gibi pazarlığın açık olduğu bir yer. Hatta bir ürünün
fiyatını sorduğunuzda aldığınız cevap çoğunlukla “sen ne kadar verirsin buna?”
oluyor!
Zuwayla
Kapısı: Tarihi kent merkezindeki gezimizi başka bir kente giriş kapısı olan
Zuwayla’da sonlandırıyoruz. Kapının üzerinde bulunan kulelere çıkıp biraz önce
içinde bulunduğumuz kaosu yukarıdan gözlemliyoruz gün batımının verdiği
sarı-turuncu tonlar eşliğinde. Gün batımında buraya çıkmanızı ve biraz viran
bir tablo çizse de başka bir panaromik manzara sunan Zuwayla Kapısına gelmenizi
tavsiye ederim, yalnız saat 5’te kapandığını da göz önünde bulundurun.
Mısır
Müzesi: Kahire gezinizi sonlandırmadan önce kesinlikle görmeniz gereken bir yer
burası. Sahip olduğu 120 bin parça ile; Antik Mısır medeniyetine, sanatına,
kültürüne şaşkınlıkla karışık, büyük bir hayranlık duymanızı sağlayacaktır bu
müze. İki kattan oluşan büyük yapıda belgesellerde gördüğünüz her detaya
rastlamanız mümkün; üstüne hiyeroglifler kazınmış taş lahitler, taştan
heykeller, çanak çömlekler, takılar, kraliyet ailesine ait mumyalar...
Müzenin
benim için en şahane parçalarının yer aldığı kısım, üst katta bulunan Tutankamon’un
mezar odasından çıkan eşyaların sergilendiği bölüm oluyor. Daha 9 yaşındayken
tahta geçen ve 18 yaşında yaşamını yitiren Tutankamon’un mezarında onla beraber
gömülmüş halde bulunan 5398 adet parçanın muhtemelen hepsi burada sergilenmiyorlar
ama sergilenen kısmı bile ağzınızın açık kalmasına yetiyor. Bu zengin koleksiyon
içinde; Tutankamon’un meşhur ölüm maskesi (ki 10 kilo altın içeriyor), som
altından yapılma üzerinde inanılmaz işlemelerin olduğu lahitler, altın işlemeli
takılar, sedef kakmalı ve altın işlemeli sandalyeler, mermer oyma ve altın
heykeller gibi çok çeşitli eşyalar bulunuyor.
Tutankamon'un mezarıyla ilgili detaylı bilgi için bu yazıyı da okumayı es geçmeyin → Tutankamon'un Mezarı, Hazinesi ve Laneti
Nil
Nehri’nin hayat verdiği şehirde hatta ülkede, geniş nehir yatağının kenarındaki
Corniche denilen bölgede yürüyüş yapmak ve Nil boyunca sıralanmış, nispeten
lüks mekanlarda ve eğlence merkezlerinde de zaman geçirmek Kahire gezinizde
yapmak isteyeceğiniz bir aktivite olabilir.
Kahire
notlarımın sonuna gelmişken bir de kültürün önemli bir parçası olan yemeklerden
ve önereceğim restoranlardan bahsetmem gerek. Dışarıda tattığımız yemeklerin
yanında büyük bir şans olarak görüyorum ki yereller tarafından inanılmak bir
hazırlık, ikram ve misafirperverliğe rastladık Kahire’de. Orada yaşamaya
başlayan Japon arkadaşımız Aya’nın iş arkadaşı, Türk arkadaşlarının geleceğini
öğrenince hepimizi yemeğe davet ediyor ve benim Kahire’ye vardığım günün akşamı
evlerine konuk oluyoruz. Türk misafirperverliğini aratmayacak hatta belki de
daha da fazlası bir ilgi ve alakayla karşılaşıyoruz. Hazırladıkları sofra ile
Mısır mutfağını adeta önümüze seriyorlar! Hepsi çok lezzetli olan yemekler,
bizim damak tadımıza çok yakın. Hatta sarma, dolma gibi benzer tariflerle de
karşılaşıyoruz.
Kahire'de Nerede Yemek Yenir?
Şansınız
bizim kadar yaver gidip Mısırlı bir aileye misafir olmasanız da Mısır
mutfağından örnekleri tadabileceğiniz restoran önerilerim şöyle;Felfela:
Yazının başlarında bahsettiğim lokantaya gitmenizi kesinlikle tavsiye ederim.
Adres: 15 Hoda Shaarawy, Bab Al Louq.
Abou Tarek: Bu çok meşhur lokantada sadece “koshari” denilen yerel bir yemek servis ediliyor. Pirinç, makarna, mercimek, nohut ve incecik kesilip kızartılmış soğan parçalarının acı domates sosu ve sarımsaklı sirke ile karıştırılmasıyla yapılan yemek bir nevi yerel fast food. Adres: 9 Marouf, Qasr El Nil.
Hawawshi Restaurant: Diğer lokantalar gibi bu da İspanyol arkadaşımın tavsiyeleri arasında bulunuyor. Bizzat buraya gidip yemek yememiş olsam da diğer iki önerinin başarılı olmasından dolayı bu ve bir sonrakini de ekliyorum tavsiye olarak. Adres: Oraby Square, Oraby, Al Azbakeya.
GAD: Bir nevi zincir fast food lokantası olan GAD’ın şehrin başka yerlerinde de şubeleri var ama tavsiye edilen, yazının yukarılarında bahsettiğim Khan el-Khalili çarşısı yakınlarındaki şubesi. Adres: Al Azhar St Ad, El-Darb El-Ahmar Ln.
Gezilecek
yerlerin yanında yemek yiyeceğiniz yerleri de detaylı olarak aktardığıma göre
size kalan; farklı bir şehri ve kültürünü tüm ön yargılardan sıyrılarak gezmek,
farklılıklardan keyif almaya çalışmak. Gezi rotasıyla ilgili daha detaylı bilgi ve maliyetini hesaplamada yardımcı olacak detaylar için sayfanın başında yer alan "Gezi Detayı" kısmına bakmayı unutmayın. Şimdiden keyifli gezmeler!Gezi notlarının devamında ihtişamlı piramitleriyle Gize yer alıyor, yazıyı okumak için → Gize Gezi Rehberi
Sayfamı
instagram’da da takip etmek isterseniz → instagram/sezinlegez
Zaman:
25 Ekim-01 Kasım 2019
Rota:
İstanbul»Kahire»Gize»Luksor»Hurgada»İstanbul
Kadro:
5 kişi
Ulaşım:
İstanbul-Kahire: Uçak (Aegean Airlines ile Atina aktarmalı 175 $)
Kahire-Luksor: Otobüs (Go-Bus firması 15 $)
Luksor-Hurgada: Otobüs (Go-Bus firması 8 $)
Hurgada-İstanbul: Uçak (Pegasus Havayolları 705 TL)
Masraf:
Gidiş-Dönüş Uçak Bileti: 1700 TL
Vize ücreti: 170 TL
Seyahat sigortası: Yok (konsolosluğun böyle bir talebi yok)
Araç kiralama: 160 $ (Kahire'de ve Gize'de 2 gün boyunca araçla gezdik. Şoförle beraber lüks aracın günlük ücreti: 80 $)
Kahire Konaklama: Yok (Kahire'de yaşayan arkadaşımız bizi misafir etti)
Hurgada Konaklama: 90 $ (4 gece konakladığımız otel gayet güzeldi. Tavsiye edebilirim: Sky View Suit Hotel)
Hurgada günlük tekne kiralama: 120 $ (kişibaşı 20 $)
Müze giriş ücretleri: 85 $ (Kahire ve Luksor'da girdiğimiz tüm müze ve tapınak giriş ücretleri)
________________________________________________________________________________
6 günde toplamda yapılan harcalamalar: 400 $
1 kişi için her şey dahil gezi maaliyeti yaklaşık: 4000 TL
* Gize Piramitlerini ziyaret etmeden!
* Kahire'deki Mısır Müzesi'ne gitmeden!
* Kahire tarihi kent merkezinde gezmeden!
* Kahire'deki Zuwalya Kapısında kulelere çıkıp, kenti seyretmeden!
* Luksor'daki tapınakları ziyaret etmeden!
* Luksor Krallar Vadisi'ndeki kral mezarlarını görmeden!
* Kızıldeniz'de yüzmeden!