Kızıl Topraklardan Beyaz Kumsallara Tanzanya

"Televizyonda kanalları değiştirirken Afrika Otelleri adında bir programa denk geliyorum. Programda; tropik, masalsı atmosfere sahip bir adada bulunan oteller tanıtılıyor. Genellikle tek katlı, bungalov tarzı lüks suitlerin turkuaz rengi denize karşı dizildiği bu adanın neresi olduğunu merak ederken bir taraftan da ada hakkında anlattıklarını not tutuyorum. Çok beklemeden adanın adı çıkıyor meydana; Zanzibar! Tanzanya'ya bağlı, yarı özerk olan bu ada; dergilerde, televizyonlarda gördüğümüz hayran bırakan turkuaz  rengi denize ve bembeyaz kumlara sahip. O tablonun içinde olmayı hayal etmemek imkansızken ben de tabii ki Zanzibar'ı gidilecek ülkeler listesine ekliyorum. Ne şanslıyım ki; kendimi o tablonun içinde, hatta daha fazlasında buluyorum!

Birlikte Rusya planları yaptığımız dört kişilik lise dostları grubuna bomba gibi düşüyor uçak haberi. Rusya'da yaşayan arkadaşımızdan alınan son durum bilgilendirmesinin karanlığını, Qatar Airways'in akıllara zarar %40 indirim kampanyası aydınlatıyor. Böylece bizim hayaller; beyaz gecelerden beyaz kumsallara dönüyor.

Tanzanya'ya Ne Zaman Gitmeli?

Güney Yarım Küre'de yer alan Tanzanya için en iyi gezi mevsimi; kış (yani bizim yaz mevsimimiz). Yağışın olmadığı ve sıcaklığın da çok yükseklerde seyretmediği (25-30°C) kuru sezon yani haziran-ekim ayları en ideal zaman. Vahşi yaşamı gözlemlemek için de haziran-temmuz ayları en iyi zamanlar olarak belirtiliyor. Yağmurun olmadığı bu kuru dönem başka bir güzelliği de getiriyor; sivrisineklerin az olması. Bizim de temmuz ayına gelen bu gezimizin zamanlaması mükemmel oluyor; ne çok sıcak, ne yağmurlu, ne de sivrisinekli!

Bu sefer rota çok farklı bir coğrafya olduğu için hazırlıklar da buna göre şekilleniyor. Mesela sağlık mevzusu giriyor işin içine. Daha önce hiçbir seyahatim öncesi aşı olmamışken bu sefer soluğu Karaköy'deki Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü'nde alıyorum. Web sitelerinde Tanzanya'da sık görülen hastalıklar; hepatit A, tifo, sarıhumma ve sıtma olarak belirtiliyor. Ama seyahatiniz için zorunlu olan sadece sarıhumma aşısı. Tanzanya'ya girerken gümrük kontrolünde aşı kartınızı soruyorlar ama aşı yaptırmamışsanız hemen orada 15$ karşılığında aşı olabiliyorsunuz. Gitmeden bu işleri halledeyim derseniz; seyahat tarihinizden 1 ay önce Karaköy'deki Kadıköy iskelesinin hemen karşısındaki Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü'nde ücretsiz sarıhumma aşınızı yaptırabilir ve sıtma ilacınızı alabilirsiniz. Verilen sıtma ilacı korunma amaçlı olup, seyahate çıkmadan bir hafta önce başlanması ve döndükten sonra da bir hafta devam edilmesi gerekiyor. Müdürlüğün sitesinden daha detaylı bilgiye ulaşmak isteyenler şurada biraz soluklanabilir.

→ Sivrisineklerden korunmaya bakın sıtma riskini azaltmak için. Yanınızda sinek ilacı, bileklik veya ev yapımı sirkeli, limonlu karışımlardan bulunsun.
→ Açıktan su içmeyin, şişelenmiş sular tercih edin.
→ İçerisine buz atılmış içecekler içmeyin.
→ Pişirilmiş, sıcak yemekler yiyin.
→ Et tüketirken dikkatli olun. Kötü koşullarda saklandığından şüphelendiğiniz etleri tüketmeyin.
→ Sık sık ellerinizi yıkayın.
→ Açık suyla yıkanmış sebze ve meyveleri tüketmeyin.
→ Bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için her gün bir tane hindistan cevizi suyu için, ananas yiyin.

Kalınacak yerlerin hepsini önceden internet üzerinden ayarladık ve hepsi de çok başarılı seçimlerdi. Safari, bu gezinin en pahalı aktivitesi oldu. İki günlük safari için bile fiyatlar oldukça pahalıydı. Durum böyle olunca araştırma süreci ve sonrasında tur firmalarıyla uzun ve detaylı yazışmalar sonucu Kanuth Adventures firmasında karar kıldık ve ondan da gayet memnun kaldık. Safari fiyatları kalacağınız yere göre çeşitlilik gösteriyor; milli parkın içinde yer alan çadırlarda ya da banyolu, tek katlı küçük evlerde kalabilir veya parkın dışındaki küçük yerleşimlerde kalmayı seçebilirsiniz. Planınıza göre bu safari firmalarıyla iletişime geçip detaylı bilgi ve safari programı alabilirsiniz. Biz Kanuth ile anlaştık ama öncesinde birçok firma ile mailleştik. Seçeneklerin bol olması açısından onların isimlerini de paylaşıyorum;

→ Kanuth Adventures (www.kanuthadventures.com)
→ Wildness Safari (www.authenticsafaritanzania.com)
→ Bush Routes Adventures (www.bushroutes.com)
→ Foxes Safari Camps (www.foxessafaricamps.com)
→ Leopard Tours (www.leopard-tours.com)

Seyahat ederken yerel dile ait birkaç kelime bilmek sempatiklik katsayınızı arttırabilir. Tanzanya'da İngilizce de yerel dil ve herkesle çok rahat iletişim kurabilirsiniz ama en azından teşekkür ederken kendi yerel dilleri Shawili dilini kullanmak güzel bir jest olabilir. İşte Shawili dilinden birkaç kelime;

→ Karibu: Hoşgeldiniz
→ Jambo: Merhaba
→ Ashante: Teşekkürler
→ Hakuna Matata: Problem yok (ki bu çok popüler bir deyiş)
→ Mzungu: Beyaz adam (ki biz oluyoruz bu)
→ Poli Poli: Yavaş Yavaş (ki ülkedeki sakin, yavaş, huzurlu yaşamın kilit lafı. Gereksiz acele edilen durumlarda sıkça duymanız kuvvetle muhtemel)

Tanzanya'da Para

Amerikan Dolarıyla tüm alışverişlerinizi yapabilirsiniz ama bazı yerlerde özellikle yerel para olan Tanzanya Şilini tercih edenlerle karşılaşabilirsiniz. Belli bir miktar para bozdurmak yararlı olur. Özellikle Stone Town'da döviz bürosu aradı gözlerimiz gezerken ama göremedik. Havaalanında dolarınızı Tanzanya şilinine çevirerek işinizi garantiye alabilirsiniz.

Tanzanya Gezisi İçin Tavsiyeler

Tanzanya için anahtar tavsiyem her yerde pazarlık yapmanız! Ülkeyi kocaman bir kapalı çarşı gibi düşünebilirsiniz. Bir pazarlık oyunu sürüp gidiyor (ki benim gibi pazarlıktan hiç anlamayan biri bile bu oyuna çok ısındı hatta eğlenceli bile geldi). Satıcılar bir fiyat söylüyorlar ama bunun üzerinden pazarlık payı olduğunun farkındalar ve tabii ki pazarlık payımız var diye belirtiyorlar bile. Taksiye binmeden de pazarlık yapmalısınız. Söyledikleri fiyatın 3'te 1'ini bile çekinmeden söyleyebilirsiniz. Hatta hediyelik eşya satıcıları fiyat söylemeden önce sen ne kadar verirsin şeklinde başlıyorlar olaya. Gezi boyunca birçok Türk'le karşılaştık, hem onlarla hem de yabancı turistlerle taksi ücretleri konusunda muhabbetlerimiz oldu. Mesela Stone Town'dan Kendwa'ya bir saatlik yolculuk için biz 20$ öderken Amerikalı turistler 70$ ödemişler. Serbest piyasayı düşünün...İnsanların fotoğraflarını çekmeden önce sormanız iyi olabilir. Zira fotoğraf çektikten sonra para isteyenler olabiliyor. Özellikle çocuklar yarı masum, yarı çekingen edayla "money" diye isteklerini dile getiriyorlar. Yanınızda şeker gibi bir şey varsa verebilir veya minikleri 1$ ile sevindirebilirsiniz. Fotoğraf konusunda hiç bir sıkıntı yaşamadım, sadece plajda yosun toplayan kadınlar  biraz agresif davrandılar, bağırıp çağırdılar. No photo, money! şeklinde dertlerini ilettiler. İşte böyle zamanlar "Hakuna Matata"yı kullanmak için uygun durumlar:)

Genel olarak endişelenmeniz gereken hiçbir şey yok aslında Tanzanya'da. Sadece ilk etapta alışık olmadığınız bir yoksulluk ve plansızlık (mimari ve şehircilik anlamında) ile karşılaşıyorsunuz. Ama insanlar kötü niyetli değil, aksine çok sıcakkanlı ve beyazlara karşı sempatik bir yaklaşımları var.